Vasiyetname, miras bırakanın ölümünden sonra malvarlığının paylaşımına ilişkin son istek ve arzularını belirttiği yazılı veya sözlü beyanlarıdır. Vasiyetname ölüme bağlı bir tasarruf işlemi olup karşı tarafın kabul beyanına bağlı değildir. Bu nedenle de her zaman tek taraflı olarak dönülmesi mümkündür. Miras bırakanın vasiyetnameden dönemeyeceğine veya sonradan vasiyetnamede değişiklik yapamayacağına ilişkin kayıt ve şartlar geçersizdir. Türk Medeni Kanunu madde 502’ye göre vasiyetname düzenleyebilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak ve on beş yaşını doldurmuş olmak gerekmektedir. Ayırt etme gücüne sahip olmaktan kasıt, miras bırakanın yapacağı işlemin neden ve sonuçlarını algılayabiliyor olmasıdır. Miras bırakanın vasiyetname düzenlendiği anda ayırt erme gücüne sahip olması gerekmektedir. Vasiyetname düzenlenmesinde önce veya sonra ayırt etme gücünden yoksun olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Ayrıca miras bırakan vasiyetname düzenlerken sınırsız bir tasarruf hakkına sahip değildir. Yasal mirasçıların saklı paylarını ihlal edecek şekilde vasiyetname düzenleyemez. Aynı zamanda miras bırakan vasiyetname ile herhangi bir mirasçısını mirastan yoksun bırakamaz. Medeni Kanuna göre vasiyetname; resmi şekilde, miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilmektedir.
- Resmi Vasiyetname : Türk Medeni Kanunu madde 532 ve devamında düzenlenmiştir. Kanuna göre iki tanığın katılmasıyla resmi memur önünde düzenlenen vasiyetname resmi vasiyetname olarak adlandırılır. Resmi memur; noter, sulh hakimi ya da kanunen kendisine bu yetki verilmiş görevli olabilir. Ancak bazı kişilerin vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında tanık ya da memur olarak bulunmaları yasaklanmıştır. Bu kişiler; fiil ehliyeti bulunmayanlar, okur yazar olmayanlar, kamu hizmetinden yasaklı olanlar ve miras bırakanın eşi, alt ve üst soy kan hısımları, kardeşleri ve bu sayılan kişilerin eşleridir. Resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz. Resmi vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnameyi saklamakla yükümlüdür. Resmi vasiyetname, “okunarak ve imzalanarak” ve “okunmadan ve imzalanmadan” olacak şekilde düzenlenebilmektedir.
Okunarak ve imzalanarak düzenlenen vasiyetnamelerde; miras bırakan vasiyetinin içeriğini yani istek ve arzularını resmi memura bildirir. Bunun üzerine memur vasiyetnameyi kendisi yazar veya yazdırır ve okuması için miras bırakana verir. Miras bırakan vasiyetnameyi okur ve uygun bulması halinde imzalar. Daha sonra da memur tarih yazarak vasiyetnameyi imzalar. Tarih gün, ay, yıl olacak şekilde açıkça yazılmalıdır. Her iki imza da mutlaka el yazısı ile olmalıdır ve memurun imzası miras bırakandan sonra gelmelidir. İmzalar atıldıktan sonra miras bırakan tanıklar huzurunda vasiyetnameyi okuyup uygun bulduğunu beyan eder. Vasiyetnamenin içeriğinin okunmasına gerek yoktur. Daha sonra tanıklar da miras bırakanı vasiyetnameyi yapmaya ehil gördüklerini ve beyanın kendi önlerinde yapıldığını yazarak vasiyetnameyi imzalarlar. Tanıkların imzası da mutlaka el yazısı ile olmalıdır.
Okunmadan ve imzalanmadan düzenlenen vasiyetnameler; miras bırakanın vasiyetnameyi bizzat okuyamadığı veya yazamadığı durumlarda söz konusu olmaktadır. Örneğin miras bırakanın okuma yazması olmadığı, görme engelli olduğu gibi halleri kapsamaktadır. Bu durumlarda miras bırakan son arzularını memura iletir ve memur beyanları kendisi yazabilir veya başkasına yazdırabilir. Daha sonra memur, vasiyetnameyi iki tanığın önünde miras bırakana okur ve miras bırakan da vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Beyandan sonra resmi memur tarih yazarak vasiyetnameyi imzalar. Miras bırakanın bu beyanı imza yerine geçmektedir. Son olarak tanıklar, miras bırakanı vasiyetnameyi yapmaya ehil gördüklerini, beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından yüksek sesle miras bırakana okunduğunu ve vasiyetnamenin miras bırakanın son arzularını içerdiğini yazarak veya yazdırarak vasiyetnameyi imzalarlar. Burada miras bırakanın beyanları mutlaka resmi memur tarafından okunmalıdır aksi halde vasiyetname şekli olarak geçersiz hale gelecektir.
- El Yazılı Vasiyetname : El yazılı vasiyetnamede, vasiyetin tamamı miras bırakanın el yazısı ile yazılmalıdır. Buna vasiyetnameye yazılacak tarih ve atılacak imza da dahildir. Vasiyetname mutlaka tarih içermelidir, tarih yazılmayan vasiyetname geçersiz olacaktır. Ancak birden fazla tarih yazılmasında sakınca yoktur. Bu durum vasiyetnamenin birden fazla günde düzenlendiğini göstermektedir. Bilgisayarda yazılmış veya elektronik imza ile imzalanmış vasiyetnameler geçersizdir. Dolayısıyla bu vasiyetname türü sadece okuma yazma bilen ve aynı zamanda kendisi hiçbir engel bulunmaksızın yazabilen kişiler tarafından düzenlenebilir. Miras bırakanın imzası vasiyetnamenin en sonunda, metnin en alt kısmında yer almalıdır. El yazılı vasiyetname düzenlendikten sonra saklanmak üzere açık veya kapalı bir şekilde; notere, sulh hakimine veya yetkili bir memura teslim edilebilir. Burada teslim edilecek kişi bir arkadaş da olabilir.
- Sözlü Vasiyetname : Sözlü vasiyetname, olağanüstü durumlarda düzenlenebilen istisnai bir vasiyetname türüdür. Sözlü vasiyetname yapılabilmesi için belli koşulların varlığı gerekmektedir. Öncelikle olağanüstü bir durumun varlığı gerekmektedir. Bunun yanında kişinin içinde bulunduğu durum nedeniyle resmi veya el yazılı vasiyetname düzenleyemiyor olması gerekmektedir. Kanunda sayılan olağanüstü durum halleri; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi hallerdir. Böyle bir durumda miras bırakan son arzularını iki tanığa açıklar ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazma veya yazdırma görevi yükler. Tanıklardan biri miras bırakanın son arzularını gün, ay, yıl şeklinde tarih belirterek hemen yazar ve kendisi imzaladıktan sonra diğer tanığa da imzalatır. Tanıklar hiç gecikmeksizin en uygun sürede vasiyetnameyi bir sulh ya da asliye hukuk mahkemesine teslim ederler. Bu sırada miras bırakanı vasiyetname düzenlemeye ehil gördüklerini, olağanüstü durumun varlığını ve bu sırada miras bırakanın son arzularını kendilerine anlattığını hakime beyan ederler. Tanıklar vakit kaybetmemek için miras bırakanın son arzularını yazmak yerine, hemen hakime başvurarak bunu sözlü olarak dile getirip tutanağa geçirtebilirler. Ayrıca kanunda hakim yerine geçebilecek kişiler de sayılmıştır. Bunlar : miras bırakan askerlik görevinde bulunuyorsa teğmen ya da daha yüksek rütbeli bir subay, ülke sınırları dışında seyreden bir araçta bulunuyorsa o aracın sorumlu yöneticisi, sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hakim yerine geçmektedir. Sözlü vasiyetnamenin yapılmasının ardından miras bırakanın resmi ya da el yazılı vasiyetname düzenleme imkanı doğmuşsa bu tarihten itibaren bir ay geçmesiyle sözlü vasiyetname kendiliğinden hükümden düşmektedir. Bir aylık süre geçmeden miras bırakan vefat ederse sözlü vasiyetname geçerliliğini korumaya devam eder. Son olarak resmi vasiyetname düzenlenmesinde belirttiğimiz tanıklara ilişkin yasaklar sözlü vasiyetname için de geçerlidir.
Önemli Notlar;
* Yabancılar da ülkemizde vasiyetname düzenleyebilirler.
*Tanıkların Türk vatandaşlığına sahip olmaları zorunlu değildir.
*Vasiyetnamede tanık olamayacaklar arasında sayılmasa da uygulamada tenfiz görevlisinin 1.derece akrabaları tanık olarak kabul edilmemektedir.
*Vasiyetname içeriğinde adı geçenlerin kimlik numaralarının, yabancılarda pasaport numaralarının açık şekilde yazılması gerekmektedir.
Ofisimiz vasiyetname düzenlenmesi ve vefat sonrası hukuki işlemler ile alakalı hizmet vermektedir.
KAYNAKÇA:
https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4721.pdf